Merhabalar;
Dr. Yaşar Erdinç Eğitici
Bülten özetlerimde bugün 15 nolu bültendeyim. 13 ve 14 nolu bültenlerde Uzun
Vadeli Yatırım üzerine bilgi verilmediği için onları pas geçtim.
Yaşar Hoca; uzun vadeli
yatırım için seçilen hisseler ile ilgili araştırma yapılmasını, geçmiş 2
yıldaki faaliyet raporlarının okunması ve son 9 aydaki haber akışının da
incelenmesini tavsiye ederek bültenine başlamış.
Kendim de bir şirket
araştırırken özellikle Halk Yatırım'ın Finnet 2000 Plus programını kullanarak
geçmişe yönelik görsel medya ve kap haberlerini tarıyorum. Faaliyet raporlarını
tabii ki de en az 2 yıllık olacak şekilde de okuyorum. Bunlara ilave olarak,
twitter’da hisse kodu yazarak, analistler tarafından hazırlanmış şirket
inceleme raporları varsa, onları da okuyorum.
İnternet gerçekten derya,
bilgi havada uçuşuyor. Yakalamamız lazım.
Yaşar Hoca, bu bülteninde
soru – cevap yapmış. Bir yatırımcı o dönem incelenen “Bagfaş” hissesi özelinde;
faiz ödemesinden dolayı gelecek dönemde karlarının düşeceğinden bahisle gelecek
ortalama karını hesaplarken bunu neden hesaba katmadığımızı sormuş.
Yaşar Hoca’nın cevabı; “…
Elbette ki Bağfaş aldığı borcu gelecek
yıllarda ödeyecek ve bu durum finansman gideri yazmasına neden olacak. Net kâr
tahminleri yaparken, geçmiş yıllarda ulaştığı verileri baz alsak da bu net kâr
tahminini sizlere verirken, gelecek yıllarda yapacağı ana para ve faiz
ödemelerini hesaba katıyorum. “
“…
Öte yandan yeni kapasitenin üretimi %85 ihraç olduğu için yeni yatırımın
borçlarının ödenmesinde doğal bir hedging mekanizması oluşmuştur. Üretim
kapasitesi geçmiş yıllara göre 2 katına yükseldiği için geçmişte görülen net
kâr ortalamasının önümüzdeki 3 yılda ortalama ortalama ne kadar olması
beklenir?”
“…
Buna göre hisse için bir fiyat belirleyiniz. Şunu unutmayınız ki piyasa
değerleme yaparken net kâr’dan ziyade FAVÖK’e bakacaktır. Yani şirketin faiz
vergi ve amortisman öncesi kârını baz alacaktır. Böylece nakit yaratma gücü
önemli olacaktır. Yatırım yapan veya yatırımlarını yeni bitirmiş şirketlerde
çok daha fazla ağırlık verilen kâr rakamı FAVÖK rakamıdır.”
“…
F/K oranı 225 civarındadır. Yani piyasa şirkete yıllık kârının 225 katını
ödüyor. Piyasa aptal mı? Eğer piyasa bundan sonra BAGFS’ın her yıl 2-3 milyon
kâr edeceğini düşünseydi, bu fiyatı öder miydi? Bakınız F/K fırlamasına rağmen,
PD/FAVÖK 12 civarında bulunuyor ve 2016 yılında eğer BAGFS’ın hisse fiyatı bu
seviyelerde kalacak olursa PD/FAVÖK oranları yaklaşık 6-9 arasına düşmüş
olacaktır. Bu yüzden bundan sonra PD/FAVÖK oranına bakınız.”
Başka bir yatırımcı ise
Uzun Vadeli Yatırım yapılan şirketlerde stop nasıl belirlenecek sorusunu
sormuş.
Yaşar Hoca’nın bu soruya
cevabı; “…Uzun vadeli (UV) belirlediğimiz
kâğıtlar için stop belirlemiyoruz. UV yatırım yapılan kağıtlarda fiyatlara hiç
bakmayın. Sadece şirketin haberlerini izleyin. Şirket için belirlediğimiz
hikayeyi değiştirecek bir şey olmadığı sürece belirli fiyat aralıklarından
toplayıp beklemek en anlamlısıdır. Eğer şirkete ilişkin hikayenizde değişim
yoksa pahalı diyebileceğimiz seviyelere gelmeden satmanın anlamı yoktur.”
“…
Bağfaş örneğinde önümüzdeki üç yılda FAVÖK’ün ortalama olarak 70-100 milyon TL
arasında olmasını bekleyebiliriz. Bu durumda şirketin değeri en az 700 milyon
ile 1 milyar TL arası olabilir. Bu da yaklaşık yüzde 70- ile yüzd 100 arasında
prim yapması anlamına gelir. Ama eğer 2016 yılı içinde Bağfaş’ın FAVÖK rakamı
60-70 milyona çıkarken piyasa değeri 1.1 milyarın üzerine ulaşmışsa (hisse
fiyatı 23-25 TL arası) pahalı hale gelmiş olacaktır.”
Yaşar Hoca her zaman
yatırımcının kafasında FAVÖK gelişimine ilişkin bir senaryo olmasını istemiş.
Hisse fiyatı değişiminden ziyade, şirketin yatırım hikayesinde değişiklik
olursa stop yapılması gerektiğini ifade ederek, Uzun Vade yatırım yapılan
şirketlerin haberlerinin takip edilmesinin bu yüzden süreklilik arz ettiğini
belirtmiş.
Portföyünüzdeki
hisselerde sert düşüşler yaşanması halinde yapılan şeyin daha fazla alım yapmak
ve eklemek olduğunu, bunu da “hikayede değişikliği olmadığı şartlarında”
anlatmış.
Bir başka soru – cevap örneğinde
Yaşar Hoca piyasanın miyop olduğundan bahisle sadece yakını gördüğünü ifade
etmiş. Şirketler özelinde yakın dönemde karamsarlık içeren olaylar varsa
bunların hisselerde konjonktürel düşüşlere sebep olabileceğini ama bu
düşüşlerinde akıllı yatırımcılar için fırsatlar sunduğunu ifade etmiş.
“…
Peki şu an piyasa aptal mı? bunu görmüyor mu? Aslında bu noktada benim çok önem
verdiğim bir konu gündeme geliyor. Piyasa miyoptur ve yakını görür. Yakında ne
var? Rusya ile kriz sonrasında yolcu sayısındaki azalış ve hava sahalarının
kapatılması konusunun THYAO’nun maliyetlerini artırma etkisi var. Peki bu
nedir? Konjoktürel bir durumdur ve ömür boyu böyle devam etmez. Nitekim THYAO
yönetimi bu konuda girişimlerde bulunmuş ve hükumet turizmcilere ciddi teşvik
sayılabilecek önlemler almıştır. Dolayısıyla konjoktürel bir düşüş olmuştur ve
THAYO hissesi önemli fırsatlar sunmaktadır. Aslında şu anki fiyat yıllık kârın 600-700
milyon TL seviyesine düşeceği senaryosunu yansıtıyor olup, gerçekçi değildir.
Bu yüzden yatırımcılar bence bu durumdan orta vade için yararlanabilirler.”
Başka bir yatırımcı ise
yatırımcılar için temettünün ne kadar önemli olduğunu sormuş.
Yaşar Hoca; Uzun Vadeli
yatırım yapılan hisselerde gelecek yıllarda karlılığı, satışları ve öz
varlıklarını en hızlı artıracak şirketleri bulunmasına çalışmanın elzem
olduğunu çünkü fiyatı etkileyen ve şirketin değerini belirleyen temel
faktörlerin bunlar olduğunu belirtmiş.
Temettü noktasında ise
şirketlerin temettü dağıtması hususundan ziyade yıllara sari hisse başına
ödenen temettü miktarının önemli olduğunu ifade etmiş.
“…
Öyle şirketler var ki temettü dağıtıyorlar ama hisse başına temettü artmadığı
gibi, kârın çok az bir bölümünü temettü olarak veriyorlar ve şirketlerin
temettü verimi düşük kalıyor.”
Bültenin devamında Yaşar
Hoca “Temettü Verimi”ni o dönem için Bimaş özelinde anlatmış;
“…
Temettü verimi nedir? Bir şirketin hisse fiyatını eğer bir hisse başına
dağıtılan temettüye bölerseniz temettü verimini bulursunuz. Yani kaç lira
yatırdık, kaç lira temettü aldık? Sorusuna cevap verir. Hisse fiyatı 10 TL olan
bir şirket hisse başına net 1 TL temettü dağıtıyorsa 1/10=%10 olur ve neredeyse
banka getirisine eşit olur ve yüksek bir orandır. Ama örneğin BIMAS çok temettü
dağıtmasına rağmen temettü verimi yüzde 1.43 seviyesindedir. Dolayısıyla
BIMAS’a yatırım yapanlar temettü için yatırım yapmazlar. Bunun yerine parayı
bankaya yatırmak daha anlamlıdır. Peki neden BIMAS’a yatırım yapıyorlar? Çünkü
büyümeye yatırım yapıyorlar. Biliyorlar ki satışları ve kârlılığı artan bir
şirketin hisse fiyatı da yükselecektir. Hisse değerinin gelecekte elde edeceği
getiriye odaklanıyorlar (buna sermaye kazancı diyoruz).”
Bültenin devamında; Yaşar
Hoca daha önce temettü dağıtmadığı halde daha sonra para kazandıkça temettü
dağıtmaya başlayan şirketlerin de olduğunu ifade ederek, hisse fiyatını
belirleyen şeyin temettüden ziyade, satış ve karlılıktaki ve dolayısıyla öz varlıklardaki
artış olduğunu belirtmiş.
“…
FAkaaaat şunu hiç unutmayınız… varsayalım ki bir arkadaşınızla ortak şirket
kurdunuz ve hem satışlar hem de kârlılık artıyor ama arkadaşınız size bir şey
koklatmıyor. şirket para kazansa da allem ediyor kallem ediyor ve kârı bir
şekilde başka bir şirketine transfer ediyor ve siz bir şey yapamıyorsunuz. Yani
şirket para kazanıyor siz bir şey kazanmıyorsunuz. İşte bu noktada bu şirkete
ortak olmanın anlamı yoktur.”
Yaşar Hoca; şirketlerin
temettü dağıtmasının aslında kurumsallığına dair iyi bir sinyal olduğunu
belirterek, bir şirketi incelemeye başladığımızda aşağıdaki soruların cevabını
arayarak kiminle ortak olunduğunun sorgulanmasının önemli olduğunu ifade etmiş.
“-Şirketin
sahibi kim?
-
Kendi hisseleriyle oynuyorlar mı?
-
Kurumsal yönetim ilkelerine uyuyorlar mı?
-
Esas faaliyet karlılığı ile net karlar bir biriyle uyumlu hareket ediyor mu?
-
Şirket yönetim kurulunun faaliyet raporları doyurucu mu?
-
Yatırımcı ilişkileri yatırımcıların sorularını ciddiye alıp cevap veriyor mu?
-
Yatırımcılara yılda en az 2 defa sunum hazırlayıp telekonferans yapıyorlar mı?”
Şirketlerin istikrarlı
bir şekilde temettü dağıtmasının kurumsal yönetim anlayışına ilişkin ipucu
vermesi açısından önemli olduğunu belirtmiş.
Yaşar Hoca; en son soruya
verdiği cevapta, o dönem için bültenlerde incelenen şirketlerden Parsan
özelinde o günlerde piyasanın Parsan özelinde geleceği satın almaya başladığını
ve bunu da anlamak için yatırımcıların dersine çalışması gerektiğini belirtmiş.
“…
Dikkat edilirse şirketin net kârı ve esas faaliyet kârı (EFK) geçmiş zirvelerin
altında olmasına rağmen, şirketin piyasa değeri son üç aylık dönemde 418.8
milyon TL’den 544.4 milyon TL seviyesine çıkıyor.
Bu
hareketin iki sebebi olabilir;
Birincisi:
hissede
manipülasyon yapılıyor ve fiyat yukarı çekiliyor olabilir. İkincisi de, şirkete
ilişkin gelecekte olumlu bir hikâye söz konusu olabilir.”
“…
Manipülasyon mu? Yoksa gerçekçi bir hikaye mi var? Hangisinin doğru olduğunu
anlamak için oturup dersinize çalışmanız gerekiyor.”
Bültenin devamında Yaşar
Hoca o dönem için incelediği Parsan şirketiyle ilgili bilgiseli vermiş.
Bültenin sonunda ise; şirketleri
tanımamız gerektiğinden bahisle web siteleri, faaliyet raporları ve haberlerini
incelerken de körü körüne inanmadan sorgulayarak incelemeyi, şüphe ile
yaklaşarak – teyit edilmesi ki buna da bilimsel yaklaşım dendiğini vurgulamış.
Gayet faydalı ve bilgi
içeren bir bültenmiş. Şu ana kadar 15 bülten okudum. Bu aralar şirket
incelemeyi – kitap okumayı daha sever oldum. O yüzden biraz ara verdim gibi
oldu bu özetlere. Notlarımı gözden geçirmem – tekrar etmem lazım.
Görüşmek üzere;
Önemli bir
hatırlatma: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri
yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır.
Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum
ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler, mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar
doğurmayabilir.”