Merhabalar;
Çelik sektöründe son
zamanlarda yaşanan gelişmeler sürekli karşıma çıkıyordu ve ben de bunu kendim
için bir araştırmak istedim. Evet, internet derya, aramasını bilen için tonla
doküman, veri, kaynak var.
Karşıma KPMG Türkiye’nin
hazırladığı “2023 Çelik Sektörel Bakış” çalışması çıktı. Buyrun başlayalım;
(Buradan itibaren KMPG
Türkiye – 2023 Çelik Sektörel Bakış çalışmasından alıntılar var)
Son 3 yıldır çelik
sektörü ile ilgili çalışmaları varmış. Sektörde yatırımı olanların bakmasında
faydalı olacağını düşünüyorum.
🔅2021 yılında Türk çelik
üreticileri tarihi olarak en yüksek üretim seviyelerine ulaşmış ve Avrupa’nın
en büyük çelik üreticisi ve Dünya’nın da 7’inci çelik üreticisi konumuna ulaşmış.
Çelik ihracatı yine 2021
yılında rekor seviyeye ulaşmış.
❗**31 Aralık 2021 Ereğli
Hisse Fiyatı: 24,70
🔅2022 yılında yaşanan
Rusya – Ukrayna savaşının; talep gerilemesine yol açması ilave olarak enerji ve
işçilik maliyetlerindeki artış sonucu karlılıkların daralması ve ihracat
pazarlarındaki rekabet ortamının etkileri ile Türk çelik üreticilerinin zor bir
seneyi geride bıraktığı ifade edilmiş.
❗**31 Aralık 2022 Ereğli
Hisse Fiyatı: 41,26
Türkiye, çelik üretimini
2022 yılında Dünya sıralamasında 8’inci sırada tamamlamış.
🔅2021 yılında %75 olan
kapasite kullanımı, 2022 genelinde %60-65 civarında seyrederken, artan enerji
fiyatları ile yılın son 3 ayında kapasite kullanım oranı %50 seviyesine inmiş.
Dünyada sektörün durumu
ise; 2022 yılında 2021 yılına göre Rusya’da %7, Ukrayna’da %70, Çin’de %1,7,
AB’de %10,5 ve ABD’de %6,1 oranlarında küçülmeler olmuş.
Diğer taraftan Hindistan
ise 2022 yılında (ki kendileri Dünyanın ikinci büyük çelik üreticisi) üretimini
%5,8 artırmış.
Zaten ilgili sektör raporunda
Hindistan’a özel bir yer ayrılmış diyebiliriz.
“… Önümüzdeki yıllarda Hindistan’ı sıkça konuşuyor olacağız…”
❗2023 yılı ilk çeyreği
için Türk çelik üretimi ve ihracatında düşüş olduğu, enerji fiyatlarındaki
yükseklik ve düşük seyreden çelik fiyatlarının Türk çelik üreticilerinin
rekabet gücüne olumsuz yansıdığı ifade edilmiş.
Sektör 2023 yılı ilk 5
ayında üretim olarak 2022 yılı ilk 5 ayına göre %19 oranında gerilemiş,
kapasite kullanım oranı da %55 olmuş.
🔔Son 1 yıl içinde gerçekleşen ve sanayiciyi doğrudan etkileyen maliyet artışları;
❗Türk çelik üreticilerinin,
bir yandan artan üretim maliyetleri bir yandan da İthalat baskısı yediği,
Rusya, Çin, Hindistan ve Kore gibi ülkelerin dampingli fiyatlarla ülkemize
satış yaptığı, özellikle Rusya’nın batıya çelik satışı yapamaması kaynaklı
ülkemize düşük fiyattan çelik satması – aynı zamanda enerji maliyetleri
avantajı ile Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinin ülkemize ucuz çelik
satmasının sektörü olumsuz etkilediği belirtilmiş.
Türk çelik üreticileri
Rusya’nın dampingli fiyatları ile hem yurt içinde hem de yurt dışı pazarlarda
rekabette oldukça zorlanmış. (ülkemizde yaşanan enflasyon kaynaklı işçilik
maliyetlerindeki ve enerji fiyatlarındakı artış)
💥Dünya çelik üretiminde
Çin %54 payı ile lider olduğu, fiyatlama, üretim ve pazarlama stratejileri ile
sektöre yön verdiği, Türk çelik sektörünün 2020 ve 2021 yılllarında büyümesinin
de Çin’den boşalan yurt dışı pazarlarda hızlı bir şekilde yer edinmiş olduğu
(Pandemi etkisi), diğer taraftan 2022 yılında zayıflayan rekabet gücümüz ile
pazardaki etkimizin önemli ölçüde gerilediği ifade edilmiş.
❗Çalışmada özellikle
Hindistan’ın gelecek yıllarda Türk Çelik üreticileri için önemli bir rakip
olacağı, 2022 yılında 125 milyon ton üretim ile dünya 2.si olduğu, büyüme
trendine devam ettiği ve uzun vadede 300 milyon ton üretim hedefinde olduğu
belirtilmiş.
💣Bu gelişmelerin ülkemize
yansıması ise; üretim kısıntısı ve kimi tesislerde kapasite durdurma olarak
gerçekleşmiş. (2021 yılı kapasite kullanma oranı %75 iken, 2022’de %64’e
gerilemiş, yıl sonunda %50 seviyesine düşmüş, 2023 yılı ilk çeyreğinde de
iyileşme görülmemiş)
✅Türkiye’nin çelik üretiminde kullandığı demir cevheri ve hurdanın %70’ine yakınının ithalat ile karşılandığı, taş kömürünün tamamının neredeyse ithalat ile karşılandığı belirtilmiş.
❗2022 yılında Avrupa ve
ABD’nin Rusya ambargosu neticesinde bu pazarlardaki kaybını telafi etmek
isteyen Rusya’nın dampingli fiyatlar ile Türkiye pazarına girmesi, hem yurt
içinde hem de yurt dışı pazarlarda Türk çelik üreticilerini olumsuz etkilemiş.
🔔Türkiye’de 2022 yılında,
çelik üretiminin yaklaşık yarısını oluşturan uzun çelik ihtiyacının neredeyse
tamamı yurt içi üretimle karşılanmış. Yassı çelik ihtiyacının %50’si ise ithal
edilmiş.
❗Ülkemizde yassı çelik
üretimi için yeterli kapasite bulunmasına rağmen Çin ve Rusya’dan yapılan ithalatların
artması dikkat çekici bulunmuş.
🔔Yassı çelik ithalatındaki
artışta Dahilde İşleme Rejiminin önemli bir itici güç olduğu, bu minvalde
gelecekte yassı ürün ithalatını azaltmak ve ülkemizde yassı ürün üretimini
teşvik amacıyla ithalat vergileri üzerine ithalat rejimi kararında değişiklik
beklendiği ifade edilmiş.
Mayıs 2023 – İthalat
Rejimi Kararında bazı yassı çelik ürünlerine uygulanan ithalat vergilerinin yassı
ürün ithalatının gerilemesi ve yurt içi üretimin artması yönünde olumlu bir
gelişme olması noktasında beklenti olduğu belirtilmiş.
Dahilde İşleme Rejimi: İhracat
yapan firmalar tarafından ihraç ürünleri üretmek için gerekli olan ve ithal
edilen, bu yüzden de ithali gümrük vergisine tabi ham madde ya da girdilere
gümrük muafiyeti getiren bir ihracatı teşvik sistemi
💥Türkiye çelik üretim kapasitesinin 2 yıl içerisinde planlanan yeni yatırımların devreye girmesi ile 65 milyon tona çıkacağı öngörülmüş.
💢Demir çelik sektöründe
kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğunun ithalat yoluyla elde edildiği, Elektrik
Ark Ocaklı kuruluşlarda ham madde olarak kullanılan hurdanın yüzde 70’lik bir
bölümünün ABD, Rusya, Ukrayna ve AB ülkelerinden sağlandığı, bu durumun da
sektörde ciddi bir dış ticaret açığı yarattığı, ilave olarak Entegre Tesislerde
ham madde olarak kullanılan taş kömürünün ve demir cevherinin de önemli bir
kısmının ithal edildiği belirtilmekte.
Çelik sektöründe Rusya
başta olmak üzere Çin ve Hindistan’dan gelen dampingli ürünlerin Türk
üreticileri olumsuz etkilediği ifade edilmiş. Gelecek yıllarda özellikle
Hindistan’ın piyasayı domine etmek için hızlı bir şekilde yatırımlar yaptığı
belirtilmiş.
🔓Şimdi de Türkiye Çelik
Üreticileri Derneği’nin yaptığı 03 Ağustos 2023 tarihli basın bülteni
detaylarına bakalım;
“… Yılın ilk 6 ayında,
Çin’in ham çelik üretimi, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla %1,3
oranında artışla 535,6 milyon tona yükselirken, ikinci sırada yer alan
Hindistan’ın ham çelik üretimi %7,4 artışla 67,9 milyon ton, Japonya’nın
üretimi ise %4,7 oranında azalışla 43,8 milyon ton oldu.”
Hindistan çelik
üretiminde ilk 6 aylık dönemde artış göstermiş. Yani çalışmalar ile paralel
gözüküyor.
2023 yılı ilk 6 ayı
sonucuna göre; “… Dünya ham çelik üretiminin %1,1 azaldığı bir konjonktürde,
Türk çelik sektörünün ham çelik üretiminin %16,3 oranında azalması, sektörün
dünya çelik sektöründen negatif yönde ayrıştığını net bir şekilde ortaya koydu.”
İlave olarak; “… Diğer
taraftan, üretim %16,3 oranında geriler iken, deprem bölgesinin yeniden
inşasına yönelik faaliyetlerin de etkisi ile, iç piyasada ortaya çıkan talep
artışı sonrasında, Ocak-Haziran döneminde tüketimin %15,8 oranında artmasına
karşılık, ithalatın %23 oranında artması, ihtiyacın yurt içi üretimin aleyhine,
ithalat yolu ile karşılandığını göstermekte ve bu durum ciddi rahatsızlığa yol
açmaktadır.”
Bültenin devamında; “… Düşen
enerji maliyetleri sayesinde rekabet güçleri artan Çin, Hindistan, Güney Kore
ve Endonezya gibi Asya ülkelerinin, Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere,
geleneksel pazarlarındaki paylarını giderek artırarak, çelik ihracatımızı
azaltmaları ve aynı zamanda dampingli fiyatlar ile ülkemize yönelerek, çelik
ithalatımızı artırmaları, çelik dış ticaretimiz açısından ciddi bir tehdit
oluşturmuş bulunmaktadır.”
💥Genel olarak çelik
üreticileri dampingli ve kalitesiz ürünlerin ülkemize yönelik ithalatının engellenmesi
ile koruyucu tedbirlerin alınması noktasında beklentileri var.
İlave olarak; Çelik
üreticilerinin, korumacı önlemlerin arttığı dönemde, yurtiçi talepteki artışın,
ülkemiz çelik üreticileri tarafından tedarik edilebilmesi için Dahilde İşleme
Rejiminin de gözden geçirilmesi talepleri de mevcut.
Dernek bültenlerini son 6
ay okuduğumda sırasıyla;
02 Mart 2023 Bülteni;
“… 28 Şubat tarihinde
yürürlüğe girmesi öngörülen yassı çelik ürünlerine uygulanan ithalat
vergilerinin yürürlük tarihinin 1 Nisan’a ertelenmesi kararı ile birlikte, söz
konusu tarihe kadar Türkiye’ye ciddi miktarda ithal ürün gireceği ve
dolayısıyla %55 seviyesine kadar düşmüş bulunan ihracatın ithalatı karşılama
oranındaki toparlanmanın 1 Nisan sonrasına erteleneceği yönünde
endişelere yol açmıştır.
Depremle ortaya çıkan ihtiyacı
karşılama konusunda hiçbir sıkıntısının olmayacağı öngörülen Türk çelik
sektörü, deprem bölgesinde AFAD’ın yapacağı konut yatırımları ile ilgili
ihtiyaçları, girdi maliyetlerinde ve döviz kurlarında meydana gelen artışlar
hariç tutulmak kaydıyla, 1 Şubat tarihindeki fiyatlar üzerinden sabitlemeye
hazır olduğunu beyan etmiştir.
Önümüzdeki aylarda enerji
fiyatlarındaki düşüşün devam etmesine ve 1 Nisandan itibaren vergilerin
uygulamaya aktarılmasına bağlı olarak, sektörün gerek üretiminde, gerekse ihracatında
iyileşme sağlayacağı ve aynı zamanda oluşan yeni kapasiteler sayesinde, ithal
ikamesi bakımından da ciddi kazanımlar sağlayarak, Türk ekonomisine olan
katkısını azami seviyeye çıkartması beklenmektedir.
01 Nisan 2023 Bülteni;
“… Yapılan indirimlere
rağmen enerji maliyetlerindeki artışın olumsuz etkisinin kısmen devam ediyor
olması sebebiyle yılın ilk iki ayında ihracatta %45 oranında bir düşüş
yaşanmıştır. Özellikle doğalgaz açısından karşılaştırmalı üstünlüklere sahip
olan Cezayir ve Mısır gibi ülkelerin, ihracat pazarlarımızdan pay almaya
başlamaları dikkat çekmiştir. Doğalgaz fiyatlarının Avrupa’daki fiyat
seviyelerine kadar indirilmesi durumunda, rekabet gücümüzün artması ve ticaret
heyeti organizasyonları aracılığıyla Balkanlar başta olmak üzere, Güney Amerika
ve Afrika gibi yeni pazarların hedeflenmesi ile önümüzdeki aylarda ihracattaki
kayıpların kısmen telafi edilmesi beklenmektedir.
Diğer taraftan ithalatta
%10 oranındaki azalışa rağmen, özellikle Malezya, Tayvan, Vietnam gibi
ülkelerden gerçekleştirilen ithalattaki olağanüstü ölçüdeki artışlar, çelik
sektörümüzde büyük rahatsızlığa yol açmıştır. Daha öncesinde 1 Nisan tarihine
ertelenmiş bulunan yassı çelik mamullere yönelik ithalat vergisi kararının, bu
defa, 1 Mayıs tarihine ertelenmesi, halihazırda esasen son derece yüksek
seyreden çelik dış ticaretindeki açığın daha da büyüyebileceği yönündeki
endişeleri artırmıştır.
2023 yılı Şubat ayı
itibariyle BOTAŞ’ın, büyük sanayi kuruluşları için doğalgaz toptan satış
fiyatlarını düşürmesi, sanayicilerin kullandığı doğalgaz tarifelerindeki
indirimlerin yüzde 20 seviyesinde devam edeceğini duyurması, ayrıca; deprem
bölgesinde faaliyet gösteren üreticilerin üretimlerine başlaması 2023 yılının
ilk iki ayında sektörümüzün düşen üretiminin yılın ikinci çeyreğinden itibaren
kademeli bir şekilde iyileşeceği yönünde beklentiler oluşturmuştur.
Yeşil dönüşüm kapsamında
geri dönüşüm yoluyla elde edilen çelik ürünleri hammaddesi olan hurdaya yönelik
talebin artması sonucunda, Ocak ayı sonunda, EUROFER’in hurdanın kritik
hammaddeler listesine eklenmesi yönünde Avrupa Birliği’nden talepte bulunması
ve Hindistan’ın yeşil dönüşüm kapsamında hurdaya yönelik talebini giderek
artırması sebebiyle, sektörümüzün hurdaya erişiminde sorunlarla
karşılaşmamasını teminen, gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır.”
31 Mayıs 2023 tarihli
Bülten;
“…Mart ayında, çelik
sektörümüzün ihracatı miktarda %52,8 oranında azalışla 810,6 bin ton, ithalatı
ise miktarda %43 oranında artışla 1,7 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
2023 yılının ilk çeyreğinde devlet destekli üretim ve dampingli ihracat yapan
Rusya ve Uzakdoğu ülkelerinin, ABD ve AB’ye ihracat yapamamaları sebebiyle,
Türkiye pazarına yoğunlaşmalarının devam etmesi ve yassı ürünlere yönelik
gümrük vergilerin ertelenmesi, yassı ürün ihracatımız %36,4 oranında geriler
iken, ithalatımızın %32,2 oranında artış göstermesine sebep oldu. Bu durum,
ülkemiz çelik sektöründe dış ticaret açığının büyümesinde önemli rol oynadı ve
geçen senenin ilk çeyreğinde %92,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının,
%53,9 oranına kadar gerilemesine yol açarak, Mayıs ayında da, yassı ürün
ithalatının artacağına ve çelik dış ticaretindeki açığın giderek büyüyeceğine
yönelik endişeleri artırdı.
Mart ayında küresel
talepteki daralmanın ve yüksek enerji fiyatlarının da etkisiyle geçen yılın
aynı ayına göre ihracat verilerinde daralma gözlenen çelik sektörümüzün,
sanayide kullanılan doğalgaza ve elektriğe uygulanan indirimlerle birlikte,
küresel pazarlarda rekabet gücünü tekrar kazanması, üretim ve ihracat
rakamlarının Nisan ve Mayıs aylarında kademeli bir şekilde iyileşme sürecine
girmesi, Haziran ayından itibaren ise istikrar kazanarak 2022 yılı üretim
seviyelerini geride bırakması beklenmektedir.”
24 Haziran 2023 tarihli
Bülten;
“… Büyük ölçüde enerji
maliyetlerine bağlı olarak rekabet gücü zayıflayan sektörümüzün ham çelik
üretiminde, depremin de etkisi ile Ocak-Nisan döneminde gözlenen düşüş eğilimi,
Mayıs ayında %10,4 oranında azalışla ivme kaybetse de, yılın ilk 5 ayında %19,1
oranındaki daralma, sektördeki olumsuz gidişatı net bir şekilde ortaya
koymuştur.
Deprem bölgesinin yeniden
inşasına yönelik faaliyetler kapsamında, iç piyasada ortaya çıkan talep
artışının da etkisi ile Ocak-Mayıs döneminde tüketimin %13,7 oranında artmasına
karşılık, çelik ürünleri ithalatının %25 oranında artması, iç talepteki artışın
tümüyle ithalat yolu ile karşılandığını göstermesi bakımından, ciddi
rahatsızlığa yol açmıştır.
Özellikle, yassı ürün,
sıcak haddelenmiş sac ve filmaşindeki ithalat artışı, olağanüstü seviyelere
ulaşmıştır. Mayıs ayında, yassı ürün ithalatı miktarda %50 oranında artarken,
sıcak haddelenmiş sacda %41,6 ve filmaşinde %121,4 oranında artış yaşanmıştır.”
Sonuç olarak Haziran 2023
tarihinden sonra sektörde düşen üretimin kademeli bir şekilde artması yönünde
beklenti var.
Sektörün yaşadığı
sıkıntılar ve beklentiler;
Dampinli fiyattan ithal
ürünler,
Artan iş gücü ve enerji
maliyetlerinin rekabette üreticileri zorlaması,
ABD ve AB’dekine benzer
tedbirlerin alınarak ithalatın kontrol altına alınması,
Dahilde İşleme Rejimi
kapsamında yeterli yurtiçi üretim kapasitesi bulunan ürünlerin ithalatının
sınırlandırılması,
Kısacası koruyucu
tedbirlerin alınması,
Evet, son Ereğli ve
İsdemir bilançoları sonrası Çelik sektörü konusunu kısaca araştırmak
istiyordum, güzel oldu, bilgilenmiş oldum.
Sektörün sıkıntılarını ve
beklentilerini, geleceğe yönelik değerlendirmeler hakkında bilgim oldu.
Yani İnternet bir derya,
insanlar ister istemez etkileşim alıyor, önemli yatırımlar öncesinde sektöre
dair de araştırma yapmanın gelecek fiyatlamalar açısından beklentileri rasyonel
tutmaya faydası olacağını düşünüyorum.
Kimi yatırımcılar döngüyü
takip ediyorlar, HRC fiyatları düşüşe geçtiği zamanlar çelik sektöründen
kademeli çıkıyor ya da aynı şekilde neste dizel marjları vs takip ediliyor
benzer sektörlerde.
Yani evi sattım şu
hisseye bastım diyenlere kulak vermeden önce az biraz araştırma yapmakta fayda
var Basit yatırımcılar. Sonra yaşanan rallilerde hisse gitmiyor diye patrona,
tahtacıya, şirkete investing’de sövmenin faydası olmuyor.
Son olarak;
*31 Aralık 2021 Ereğli Hisse Fiyatı: 24,706
**31 Aralık 2022 Ereğli Hisse Fiyatı: 41,26
***16 Ağustos 2023 Ereğli Kapanış Fiyatı: 41,66
Saygılarımla;
Önemli bir
hatırlatma: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri
yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır.
Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum
ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler, mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar
doğurmayabilir.”