Yaşar Erdinç Eğitici Bülten Serileri - 6 ve 7

 



Merhabalar;

Dr. Yaşar Erdinç Eğitici Bültenlerini okumaya ve notlar çıkarmaya devam ediyorum.

Bugün, 01 Kasım 2015 tarihli 6 ve 03 Kasım 2015 tarihli 7 nolu Eğitici Bültenlerinden çıkardığım notları paylaşacağım.


Geçmiş zaman odur ki diyoruz ve 1 Kasım 2015 seçimlerine gidiyoruz. Yaşar Hoca seçim sonuçlarını biz yatırımcılar açısından etkilerini yorumlayarak 6 nolu bültenine giriş yapmış.

Hatırlarsanız Haziran 2015 seçimlerinde koalisyon kurulamamış ve Kasım’da seçimler yenilenmişti.

1 Kasım 2015 seçimlerinde Ak Parti yeniden tek başına iktidar olmuştu.

Sonuçlar Anket şirketlerinin tahminlerinde yanıldığını göstermişti.

14 Mayıs 2023 seçimlerine şuarada 1 hafta kalmışken tarihte daha önce yaşanan seçimlerin ve sonuçlarının piyasaya etkisi üzerine bence bu bülten tam denk geldi.


Şimdi söz Yaşar Hoca’da;

“… Piyasalar her zaman beklentileri alır, gerçekleri satar. Bu seçim öncesinde piyasalar koalisyonu satın almıştı. Eğer gerçekleşen sonuç (hangi gelişme olursa olsun) , beklentilerden çok büyük sapma gösteriyorsa, piyasaların reaksiyonu o derece şiddetli olur.

1 Kasım seçim sonuçları piyasalarda çok sert hareketlere sebep olacaktır. Bu hareketlerin sertliğine yatırımcı beyni hazır değildir. Bu yüzden piyasalar açıldığında oluşacak hareketlere karşı paralize olacak ve yatırımcılar tabiri yerindeyse donup kalacak ve hareket edemeyeceklerdir. Bu tür zamanlarda ne kadar zarar ettim sorusundan ziyade “daha ne kadar zarar edebilirim” sorusu cevaplanmalıdır.

Piyasalar beklentileri satın alır, gerçekleri satarsa, seçim sonuçları ne zaman fiyatlara girmiş olur?

Bu seçim sonuçları, piyasalarda sadece kısa vadeli bir reaksiyona sebep olmayacak, trendleri terse çevirecek şiddette olacaktır. Seçim sonuçlarının piyasalara ve fiyatlara tam olarak yansıması için önümüzde kısa olmayan bir süreç vardır.”


Okuyucunun Notu: 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde de seçim sonuçlarına yönelik çeşitli tahminler ve senaryolar kamuoyunda görüyoruz.

 Mevcut hükümetin devamı ve bunun ekonomi politikaları – döviz / enflasyon vb. konularına etkisi ile yeni bir hükümetin iktidara gelmesi ve bu gelişmenin ekonomi ve politikalara etkisi ile hükümet / meclis çoğunluğu farkı vb. hususlar da tahminlere girdiğinde 15 Mayıs Pazartesi piyasaların açılışını herkes merak ediyor.


Yaşar Hoca devam ediyor;

“… Unutmayınız ki, piyasalar şu an basiretli bir ekonomi yönetiminin oluşmasını fiyatlayacak ve ekonomi yönetiminin kim olacağını beklemeye başlayacaktır. Bu süreç kısa olmayacak ve piyasaların önünde önemli bir beklenti olarak duracaktır.

Burada ilk yapacağı varsayım, Ali Babacan liderliğindeki yönetimdir. Bunun olup olmayacağını bilmiyoruz ama piyasa bunu fiyatlamaya adaydır. Ali Babacan’ın milletvekili adayı gösterilmesi durumundaki reaksiyonunu hatırlayınız.

Dolayısıyla kısaca belirtmek gerekirse, piyasa kısa süreli bir reaksiyon verip kendi dinamiklerine dönmek yerine, dış piyasalardan pozitif ayrışmaya adaydır.”


Yaşar Hoca; piyasanın ekonomi politikasına yön verecek ismi beklediğini ve o zamanın şartlarında Ali Babacan’ın olumlu etkisinin olduğunu ifade etmiş.

O zamanlarda Ali Babacan ve Mehmet Şimşek isimleri uluslararası piyasalarda güven unsuru olarak karşılandığı için normal bir durum.

 

Yaşar Hoca, bülteninin devamında "Adım Adım Uzun Vadeli Yatırım" başlığıyla eğitime devam etmiş;

“… Uzun vade için kullanacağımız miktar artık belli olmuştur herhalde. Ben de uygulamamıza yardımcı olması için, 10 bin TL ile başlıyorum. Bundan sonra bu paraya en az 5 yıl dokunmak yok.

Her ay 500 TL tutarında hisse alacağız.

Alınacak hisseler için zamanlama önemli değil. Ama ay içinde borsanın sert düştüğü zamanlarda alım yapmak daha mantıklı.

Alım yaparken, uzun vadeli yatırım yapılacak hisselerin tamamına eşit miktarda yatırım yapmak akıllıca olacaktır. Yani 10 bin TL’yi en başta belirleyeceğimiz  hisselere eşit yatıracağız. Daha sonra ise her ay 500 TL’yi yine bu hisselere eşit miktarda dağıtacağız. Fakat illaki tam tamına eşit olması gerekmiyor. “


Yaşar Hoca çok güzel bir stratejiyi bizlerle paylaşmış. O yıllarda bense dolar altın biriktiriyordum maalesef …

Ben de yukarıdakine benzer bir strateji uyguluyorum. Ayın 15’inde sanki konut kredim / araç kredim / tüketici kredim varmış gibi bir tutarı portföyüme eşit olarak hisse fiyatı düşmüş çıkmış umursamadan aktarıyorum.

Eğer az biraz toplu param / yedek akçem de varsa bist -2 düştüğünde, portföyümdeki hisselerden -5 / -7 düşen varsa onda yine kademeli alım yapıyorum. O süre zarfında ise nakdimi usdtr olarak tutuyorum.


Herkesin bir yatırım stratejisi olmalı. Bu düşüş zamanlarında bir yatırım stratejinizin olması psikolojinizi güçlü tutar.

 

Bu dönemde düşükten alacağız diyebiliriz. Şirketler çalışmaya devam ediyor. Bekleyelim, seçimler bitsin piyasalar elbet rayına oturacaktır.

 

7 Nolu Eğitici Bülten ile devam edelim.


Yaşar Hoca yaptığı çalışmalardaki en önemli amacının; “… yatırımcıların bilinç düzeyini artırarak ülkemizdeki sermaye piyasalarının gelişmesine katkıda bulunmak” olduğunu, gelişmiş ülkelerin sermaye piyasalarının derinleşmiş ve çok ileri bir düzeye geldiğini belirtmiş.

Bültenin devamında, uzun vadede endeksin üzerinde getiri sağlayan şirketlerin hisse senetlerinin başarılı olarak tanımlanması gerektiğini ifade ederek, son 5 yıllık bir inceleme yapmış. (Kasım 2010 – Kasım 2016)

Yaşar Hoca bu çalışmayı yaparken şu sorulara cevap aramış;

“… Bu dönemde endeksin üzerinde getiri sağlayan kâğıtlar hangileriydi?”

“… Acaba yüksek getirileri açıklayan temel faktör neye dayanıyordu?”

“… ortaya çıkan sonuçları tek bir grafik haline getirdim. Yani GETİRİ ile KÂR artışı arasındaki ilişkiye baktım. Acaba Karı en çok artan firmaların getirisi de yüksek olmuş mu?”



“… Bu grafikteki bordo çizgi, kâr artışı ile hisse getiri arasındaki ilişkinin pozitif olduğunu gösteriyor. Yani Kâr artarsa hisse fiyatı artıyor. Bu grafik üzerinde bir denklem yer alıyor ve burada R2 adını verdiğimiz bir değer var. Bu değer %38.7’yi gösteriyor. Yani hissenin getirisinin yüzde 38.7’sini bu dönem içinde Kar artışı açıklamış.”

“… Biraz daha net söylemek gerekirse, eğer bir hisse yüzde 100 değer kazanmışsa bunun yüzde 38.7’si veya düz hesapla, yaklaşık yüzde 40’ı kâr artışı nedeniyle olmuş (incelediğimiz dönemde) Geriye kalan yüzde 60’lık artışı ise diğer faktörler belirlemiş. Bu faktörler neler olabilir?”


❗❗❗“… Aslında ben bir hissenin getirisini temelde iki faktörün belirlediğini düşünüyorum.

💥Kârdaki artış (%35-45)

💥Şirketin geleceğe dönük hikayesi(%55-65)”


“… Eğer bu denklemde kâr artışı ile hisse getirisi arasında yüzde 90 bir ilişki çıksaydı, çok şaşırırdım. Çünkü borsanın temel mantığına aykırıdır. Borsa beklentileri alır, gerçekleri satar. 

Örneğin yukarıdaki tabloda 5. Sırada VESBE hissesi var. Kârı sadece %55 artmasına rağmen, hisse fiyatı %431 artmış. Hatırlarsanız, bu tablet işi nedeniyle VESBE çooook uzun süre düşük kaldıktan sonra uçmuştu.”

“… Ama bu beklenti gerçekleşmeyince hisse baş aşağı geldi. Beklentilerin ne kadar önemli olduğunu burada görüyoruz.”



“… Dikkat ederseniz hisse fiyatı 2014’ün Mart ayından sonra hızla artıyor. Biz 2010 ile 2015 arasına bakarken aslında karlılığı düşük olan VESBE tam 4 yıla yakın yatıyor ve sonra artışa geçiyor. Buna kar etkisi değil, hikâye etkisi diyebiliriz.”


🔔“…Halbuki 1. Sırada olan EGEEN hissesi dikey çizgi ile gösterdiğimiz 2010 yılı başından itibaren sürekli artıyor.”




“…Dikkat ederseniz yıllıklandırılmış kâr 2012 başında azalmaya başlıyor ve hissenin piyasa değeri (yeşil barlar) yatay gidiyor ve hatta Aralık 2013’e kadar geri çekiliyor ama kâr artışı ile birlikte piyasa değeri 200 milyondan 700-800 milyon arasına geliyor.

❗❗❗Demek ki unutmayacağımız en önemli mesaj; Uzun vadede kazanabilmek için, kârını her yıl istikrarlı biçimde artıracak şirketleri bulacağız, ya da bir hikâye patlayacak ve bu hikâyeyi satın alacağız.”


Yaşar Hoca biz yatırımcılara çok önemli dersler vermiş 7 nolu bülteninde; 

Uzun Vadede kazanabilmek için karlılığını her yıl istikrarlı bir şekilde artıran şirketler bakmak ya da bir hikâyeyi yakalamak…

6 nolu bülteninde de piyasaların beklentileri satın aldığını, gerçekleri sattığını anlatmıştı bizlere…

 

Bültenin sonucunu ise şu şekilde bağlamış;

“… Bu haftanın son cümlesi ne olmalı? Oturup çalışacağız ve gelecek beş yılda istikrarlı bir şekilde kârlarını en az 2-3’e katlayacak şirketleri bulacağız.

Bunu yapmak için nerden başlamamız gerekiyor? Gelecek 5 yılın hisseleri hangileri olabilir?

Hikâyesi olabilecek şirketleri bulmak için ilk olarak finansal tablolarda nereye bakmalıyız ve hangi adımı atacağız?”

 

Yaşar Hoca en az 5 yıllık bir yatırım vadesi koymuş bizlerin önüne. Hikâye arıyorsanız finansal tablolara da bakmamız gerektiğini belirtmiş. Twitter efsanelerine değil yani.

Gerçekten bu bültenleri okumaktan ve notlar çıkarmaktan çok keyif alıyorum. Allah rahmet eylesin, Yaşar Hoca’yı keşke daha önce tanısaydım, derslerine girmek onla tanışmak ne kadar güzel olurmuş.


Finansal okuryazarlığımızı, bilincimizi geliştirmeye devam.

 

Sağlıcakla kalın;



Önemli bir hatırlatma: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.”





Daha yeni Daha eski